Yansıma ve remisyon arasındaki fark, ışık ışınlarının bir yüzeyle çarpıştıktan sonra nasıl geri verildiğidir:
-
Yansıma, ışık ışınlarının bir yüzeye çarpmasını ve ardından aynı yönde geri yansıtılmasını tanımlar.
-
Remisyon, yansıtıcı olmayan yüzeylere çarptıklarında ışık ışınlarının her yöne saçılmasını tanımlar.
Parlaklık sensörü, parlak veya yansıtıcı yüzeylerin kalite kontrolü için özellikle yararlıdır. Folyolar, boyalar, mühürleme etiketleri, hologram etiketleri veya güvenlik bandı etiketleri gibi parlaklık derecesi veya yansıtma özelliklerinin önemli olduğu malzemeleri algılarlar.
Parlaklık sensörü çizgi benzeri bir optiğe sahiptir, çünkü ek mercekler olmadan bir lazer diyotu ile çalışırlar. Bu sayede oval bir ışık noktası oluşur ve sensör yansımayı daha geniş bir alanda algılayabilir.
Güvenilir bir ölçüm sağlamak için sensörün objenin yüzeyine dik (yani 90 derecelik açıda) monte edilmesi çok önemlidir. Bu, yansımanın alıcıya doğru bir şekilde geri yönlendirilmesini sağlar. Eğik monte edilmiş sensörler hatalı sonuçlara yol açabilir.
Evet, parlaklık sensörü titreşimlere karşı daha az hassastır. Bunun nedeni parlaklık sensörünün geniş açılma açısıdır. Geniş açılma açısı, sensörün daha geniş bir alandan ışık alabileceği anlamına gelir, bu da sensörü objenin konumundaki küçük değişikliklere veya titreşimlere karşı daha az duyarlı hale getirir.
Parlaklık sensörü ve kontrast sensörü arasında seçim yapmak büyük ölçüde uygulamaya ve kontrol edilecek objenin özelliklerine bağlıdır. Parlaklık sensörü esas olarak objelerin yüzey kalitesini kontrol etmek veya parlak folyoların veya etiketlerin varlığını kontrol etmek için kullanılır. Buna karşın kontrast sensörü, objelerin konumlandırılması, renk algılaması ve ambalajlardaki veya basılı malzemelerdeki işaretlerin algılanması için sıklıkla kullanılır.
